Bir Mütercim-Tercümanlık Öğrencisi İle Diyalog
İngiliz Dili ve Edebiyatı Mezunu bir vatandaşın (İ) ile Bartın Üniversitesi’nde Mütercim-Tercümanlık Öğrencisi olduğunu iddia eden LinkedIn’de bir profil (M) arasındaki diyaloğu sizinle paylaşmak istedik:
İ: Merhaba, mütercim tercümanlık lisans programı okuyorsunuz sanırım?
M: Merhaba, evet.
İ: Kaçıncı sınıfsınız?
M: 3. sınıfım şu an.
İ: Samsunda mı okuyorsunuz profilinizde öyle gördüm sanki?
M: samsunda yaşıyorum ama bartın üniversitesinde okuyorum.
İ: Tanıştığımıza memnun oldum. Gördüğünüz derslerle ilgili, size zahmet olmazsa bir müsait olduğunuz zamanda fikir alışverişi yapabilir miyiz?
M: tabiiki yardımcı olabileceğim bir şey varsa
İ: Ben KTÜ İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunuyum. Ders olarak sizde hangi farklı dersler var, kaynak kitap ve ders programı olarak neler kullanıyorsunuz vs. fikir alışverişi yapabilirsek güzel olur. Ben de mezun olduktan sonra yaptığım çevirilerle ilgili isterseniz size bilgilerimi, tecrübelerimi paylaşmak isterim.
İ: Ben çeviri alanında Trabzon’da, Samsun’da, Karadeniz’in başka bölgelerinde, Akdeniz Bölgesi’nde, Gürcistan-Azerbaycan bölgesinde farklı organizasyonlarda staj olarak, gönüllülük olarak, profesyönel olarak çeviri, mütercim-tercümanlık işleri yaptım. Siz isterseniz sizinle de fikir alışverişi yapabilirim, belki size de bir katkım olur. Konuşabilirsek; çeviri bölümleri ile ilgili kendi tecrübelerinizi, derslerden ilgili deneyimlerinizi paylaşmak isterseniz sevinirim ben de.
M: Yanlış anlamazsanız ben bu durumu tasvip etmiyorum.
M: Sektör zaten kurtlar sofrası, kalitesiz çeviri kaynıyor ve hepsinin sebebi liyakatsizlik.
M: herkes kendi işini yapmalı neden edebiyat mezunu, öğretmenlik mezunu çeviri yapıyor anlamıyorum o halde bizim bu bölümü yıllarca okuyor olmamızın ne anlamı var
M: bölüm derslerini bile bilmiyorsunuz ama sektöre çeviri yapmışsınız
M: ben bunu doğru bulmuyorum kusura bakmayın
İ: Bu konuyu Türkiye ölçeğinden çıkarıp, uluslararası araştırma yapıp cevabını bulabilirsiniz.
İ: Biliyorsunuzdur ki, insanlar bu gibi hassas konularda, çok yakın tanıdığı arkadaşlarıyla, akrabalarıyla bile tartışmaya girdiğinde bu tartışma münakaşaya, kavgaya, çok farklı yerlere gidebiliyor.
M: haklısınız
İ: Tanımadığınız ve ne idüğünü bilmediğiniz insanlara bu gibi kışkırtıcı, eleştirel hususları hiç diyalog bile kurmadan bodoslama bahsetmenizin, karşınızdaki insan kendiniz kadar kıymetli, değerli bir insan çıkmadığı takdirde sinirlerinizi bozacak söylem ve eylemlerde bulunabilir, bu yüzden, eleştirirken bile seçici olmak gerekiyor. Çünkü, siz de ben de
İ: ismimizle kimliğimizle, internet gibi anonim suçların işlendiği, hakaretlerin normalleştirildiği bir mecrada ismimizle varlık gösteriyoruz, gördüğüm kadarıyla
M: kışkırtıcı konuştuğumu düşünmüyorum fikrimi beyan ettim
İ: Liyakat kelimesi eleştirel olarak doğrudan Hükümet’e, Hükümet partisine, Cumhurbaşkanı’na ilişiklenmiş bir söylem, konu meslek, istihdam olduğunda. Bu anlamda, sırf okuduğumuz lisans programının adının farklı olmasından dolayı içerisinde liyakat geçen bir cümle kurmanız, kışkırtıcı görünebilir. (Mütercim-Tercümanlık öğrencisine bu mesaj iletilmedi, bu cümleden öncesinde İngiliz Dili ve Edebiyatı mezununu engellediği için.)